USD39,59
%-0.32
EURO45,67
%-0.99
JPY0,000000
%0
RUB0,50
%-0.03
GBP53,68
%-0.71
EURO/USD1,16
%-0.31
BIST9.311,88
%-2.19
GR. ALTIN4.345,98
%1.44
BTC103.513,15
%-0.16
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Şimşek’e Göre Enflasyon % 40-42 olacak!

Şimşek’e Göre Enflasyon % 40-42 olacak!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Enflasyonda yılı büyük ihtimalle yüzde 40-42 civarında kapatacağız.” dedi.

Şimşek, “Rezerv konusunu bir endişe olmaktan çıkardık, cari açığı bir endişe olmaktan çıkardık. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğinde birin üzerine çıktık, yani rezerv yeterliliğini sağladık” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen “Türkiye Buluşmaları” kapsamında “Kırıkkale İçin Özümüzden Geleceğe” programında iş insanlarıyla buluştu. Orta Vadeli Program hakkında önemli açıklamalarda bulunan Şimşek, enflasyonun 2026 sonunda tek haneye düşmesini hedeflediklerini belirterek, bütçe açığı ve cari açıkta da büyük düşüşler kaydettiklerini vurguladı.

“Bu kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerekiyor”

Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın nihai hedefinin sürdürülebilir büyüme ve adil gelir dağılımı olduğunu ifade ederek, “Fiyat istikrarını sağlamalıyız. Orta vadeli programımızın nihai hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı. Kalıcı refah istiyoruz ve daha kapsayıcı büyüme, daha kapsayıcı refah artışı. Şimdi bunun da makroekonomik altyapısını oluşturuyoruz. Orta vadeli programın nihai hedefi bu ama oraya giderken fiyat istikrarını sağlamalıyız. Fiyat istikrar derken neyi kastediyoruz? Enflasyonun kalıcı bir şekilde tek haneye düşürülmesi. Neden, çünkü enflasyon tek haneye düştüğünde ülkede büyüme hızı artıyor. Bakın size basit bir örnek vereyim. 1990’lı yıllara gidip 10’arlı yıllar şeklinde son 30 yıla bakalım. 90’lı yıllarda büyüme ortalama yüzde 3.1, enflasyon ortalama yüzde 72. 2000’li yılların başındaki on yıla gelin.

Enflasyon ortalama yüzde 9.3, büyüme yüzde 5.7. Büyüme neredeyse ikiye katlanmış. Enflasyon yüzde 72’den yüzde 9 olmuş. Son 10 yılda ise enflasyon ortalama yüzde 25’e çıkmış, büyüme yüzde 5.1’e düşmüş. Dolayısıyla kalıcı refah artışı için, sizlerin görmeniz için, yatırımlarda, verimlilikte, inovasyonda atılım için bizim fiyat istikrarını sağlamamız lazım, enflasyonu kalıcı olarak tek haneye düşürmemiz lazım. Bu programın nihai amacı, sürdürülebilir yüksek büyüme, adil gelir dağılımı ama buraya giden yolda en öncelikli hedefimiz enflasyonun tek haneye düşmesi. Bunu da yapmak için mali disiplini, yani bütçe disiplini sağlamalıyız. Çünkü bu kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerekiyor. Biz eğer mali alanda disiplin oluşturabilirsek o zaman yapısal dönüşüme kaynak vermiş oluruz. Örneğin, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, daha rekabetçi bir altyapı. Bunların hepsi kaynak gerektiriyor. İşte bütçede disiplini sağlayarak reformlar için mali alan oluşturmalıyız.” dedi.

“Enflasyonda yılı büyük ihtimalle yüzde 40-42 civarında kapatacağız”

“Türkiye’de kur kaynaklı sorunların büyük bir kısmı dış açıklıktan kaynaklanıyor” diyen Şimşek, “Türkiye, dünya ile ticarette mal ve hizmet ticaretinde büyük açıklar verince genelde sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Onun için cari açığı da sürdürülebilir bir düzeye çekmeliyiz. Bütün bu kazanımları kalıcı hale getirmek için yapısal dönüşüm. Yapısal dönüşüm demek yüksek rekabet gücü demek, verimlilik artışı demek. Dolayısıyla verimlilik artışı da rekabet gücü üzerinden Türkiye’de yatırım, istihdam, üretim ve ihracat üzerinden büyümek demek. Dolayısıyla bütün bunlarla biz Türkiye’nin büyüme potansiyelini artırdık. Bizim yol haritamıza baktığımız zaman Mayıs ayına kadar dezenflasyonda bir geçiş dönemindeydik. Çünkü para politikasının etkili olabilmesi için zamana ihtiyacımız vardı.

Şimdi dezenflasyon dönemine girdik. Dezenflasyon, enflasyonun düşüşü demek. Enflasyonda kalıcı ve hızlı bir düşüş dönemindeyiz. Yıllık enflasyon Mayıs ayında yüzde 75 ile zirveye çıktı. Ağustos ayında 52’ye kadar düştü. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Büyük ihtimalle yılı yüzde 40-42 civarında kapatacağız. Gelecek sene de hedefimiz yüzde 20’nin altı, yüzde 17,5. 2026 yılının sonunda da tekrar enflasyonu tek haneye indireceğiz. Diyeceksiniz ki ‘üç yıl çok uzun bir süre.’ Aslında dünya deneyimi bundan farklı değil. Geçen sene bir çalışma yayınlandı. 56 ülkede 100 tane enflasyon şoku incelendi. Enflasyonun şok öncesindeki seviyesine düşürülmesi, 3.4 yıl alıyor. Biz bu programı geçen sene açıkladık. Üzerinden 1 yıl geçti” diye konuştu.

“Bu sene cari açıkta hedefimizden daha iyi bir noktadayız”

Cari açıkla ilgili Bakan Şimşek, “Geçen sene deprem sebebiyle bütçe açığımız yükseldi. Bu sene de depremin etkisi çok hissediliyor, bu sene de yüksek. Ama önümüzdeki seneden itibaren Maastricht kriterinin, yani yüzde 3 kriterinin altına yaklaşacağız. Böylece de disiplini tam olarak tesis etmiş olacağız. Son 20 yıla bakarsanız cari açığın milli gelire oranı yüzde 4 civarında. Bu sene yüzde 1.7’ye düşürmüş olacağız. Aslında çevremizdeki savaşlar olmasa, Rusya, Ukrayna, Orta Doğu ile ticaretimiz etkilenmeseydi, çok büyük ihtimalle cari açık yüzde 1 civarında olacaktı. Dolayısıyla cari açığı kalıcı olarak yüzde 2’nin altına çekmek istiyoruz. Çünkü bu civardaki cari açığı çok rahat yönetebiliriz. Bu cari açıkla dış borcun milli gelire oranı düşerken bir taraftan da rezerv biriktirebiliyoruz. Dolayısıyla bu sene de hedefimizden daha iyi bir noktadayız. Bu program çalışıyor. Bazılarına göre program yok ama olmayan bir program nasıl sonuç üretiyor, onu anlatayım.

Aslında bir program var. Türkiye’nin cari açığı geçen yıl Mayıs ayında yıllık 57 milyar dolara çıkmıştı. Şu anda 20 milyar doların altında. Bir program olmadan cari açık bu kadar düşer mi? Merkez Bankası’nın rezervleri geçen sene Mayıs ayında 98,5 milyar dolar, şu anda 156 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Net rezervlerdeki artış daha dramatik. Swap hariç Merkez Bankası’nın net rezervleri tam 90 milyar dolardan fazla arttı. 90 milyar dolar fazla mı diye sorabilirsiniz. Bizim 2002-2013 yılındaki net rezervlerimiz 38 milyar artmış, bu program sayesinde son bir yılda 90 milyar dolar artmış. Dolayısıyla rezerv konusunu bir endişe olmaktan çıkardık, cari açığı bir endişe olmaktan çıkardık. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğinde birin üzerine çıktık, yani rezerv yeterliliğini sağladık.” şeklinde konuştu.

“Bütçe açığını yüzde 5.2’ye düşürdük, bunun da 3’te 2’si deprem kaynaklı”

Bütçe açığında önemli bir düşüş sağladıklarını kaydeden Bakan Şimşek, depremin etkisine dikkat çekerek, “Kur korumalı mevduat, geçen sene Ağustos ayında zirveyi buldu. Neredeyse 144 milyar dolar seviyesine çıkmıştı. Kur korumalı mevduattan çıkışı biz önceliklendirdik. Kur korumalı mevduatta 98 milyar dolarlık bir düşüş var. Bu bir koşullu yükümlülük. Koşullu yükümlülük demek, kurda önemli bir değer kaybı olsaydı, onun faiz farkını Merkez Bankası ödeyecekti. Dolayısıyla bunu azaltarak Türkiye’nin risklerini azalttık. Türk lirasına güven arttı. Geçen sene Ağustos ayında Türk lirasının toplam mevduattaki payı yüzde 32’nin altına düşmüştü. Şu anda yüzde 53’ün üzerine çıkmış durumda. Dolayısıyla Türk lirasına güven artıyor. Bütçe dengesinde 20 yıla baktığımızda, bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2.4, ama geçen sene de büyük bir deprem oldu. Yine EYT benzeri uygulamalar yapıldı. Geçen sene Mayıs ayında piyasa, ‘tedbir alınmazsa bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 9.8’e çıkacak’ diyordu. Biz tedbir aldık, bunun sayesinde bütçe açığını yüzde 5.2’ye düşürdük. Bunun da 3’te 2’si deprem kaynaklı. Ama deprem bir kerelik. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde deprem ile ilgili harcamalar yerini dayanıklı şehirler inşa etmek için harcayacağımız kaynaklara bırakacak.” ifadelerini kullandı.

“Her Daim Birlikte Özümüzden Geleceğe Türkiye Buluşmaları”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kırıkkale’de düzenlenen “Her Daim Birlikte Özümüzden Geleceğe Türkiye Buluşmaları” programında da açıklamalarda bulundu. Organize Sanayi Bölgesi’nde iş insanlarıyla bir araya gelen Şimşek, altyapı, insan kaynağı ve yatırım teşviklerinin önemine vurgu yaparak, son 20 yılda bu alanlarda büyük yatırımlar gerçekleştirildiğini belirtti.

“Eskiden bütçenin yüzde 43’ü faize giderken, şimdi bütçenin yüzde 11’i faize gidiyor”

Şimşek, bütçede faiz giderlerinin düşmesiyle eğitim, sağlık, ulaştırma gibi birçok alana daha fazla yatırım yapıldığını vurgulayarak, “21 yılda Türkiye 268 milyar dolar yatırım çekti, çok ciddi rakam. Küresel sermayeli şirket sayısı 6 binden 83 bine çıkmış. Bu bahsettiği doğrudan ve reel yatırımlar. Yerel kalkınma deyince altyapı önemli. İnsan kaynağı, beşeri sermaye önemli. Yatırım teşvikleri önemli. Biz son 20 yılda hakikaten birçok alanda muazzam bir şekilde yatırım yaptık. Türkiye petrol mü buldu? Birileri bize para mı verdi? Hayır. Türkiye ne yaptı biliyor musunuz? Eskiden bütçenin yüzde 43’ü faize giderken, şimdi bütçenin yüzde 11’i faize gidiyor. O aradaki farkı biz sağlık, eğitim, ulaştırma, aklınıza gelen bütün alanlara yatırım yaptık, ülkemizi ileri taşımışız. Dolayısıyla bütçe disiplini bu alanda da önemli. Eğitimin bütçedeki payı yüzde 9 civarından 15 civarına çıkmış” dedi.

Bakan Şimşek, Kırıkkale’de de gençlere yönelik yatırımların devam ettiğini ifade ederek, “Yurt kapasitesi Türkiye’de 2002’de 182 bin kişiyken, şimdi neredeyse 1 milyona yaklaşmış. İnsanımız üniversitede okusun diye biz üniversite harçlarını kaldırdık. Öğrencilerin burs miktarını 44 kat artırdık. Kırıkkale’de de aynı şekilde gençlere yatırım yapmışız. Yurt kapasitesi 4 kat artmış, 2 bin 140 kişiden 8 bin 518 kişiye çıkmış” diye konuştu.

Sağlık hizmetlerinde de önemli gelişmeler yaşandığını aktaran Şimşek, Kırıkkale’deki hastane yatak sayısının ve memnuniyet oranının arttığını dile getirdi. Bakan Şimşek, “Sağlık hizmetlerinin bütçedeki payı artmış, nitelikli yatak sayısı yeni hastanelerle birlikte neredeyse 10 kat artmış. Kırıkkale’de de aynı şekilde hastane yatak sayısı ve memnuniyet oranında güzel gelişmeler var. Son 20 yılda altyapıya 273 milyar dolar yatırım yapmışız” ifadelerini kullandı.

Son 20 yılda altyapıya 273 milyar dolar yatırım yapıldığını belirten Şimşek, Kırıkkale’nin de bu yatırımlardan önemli ölçüde faydalandığını söyledi. Bakan Şimşek, 2002’de 39 kilometre olan bölünmüş yolun 235 kilometreye çıktığını ve Kırıkkale’nin demiryolu ve karayolu açısından kritik bir kavşakta yer aldığını vurguladı.

Bakan Şimşek, Türkiye genelinde Organize Sanayi Bölgeleri’nin sayısının 192’den 362’ye yükseldiğini kaydetti. Kırıkkale’de de bu başarının yakalandığını ifade eden Şimşek, 2002’de 1 olan OSB sayısının 3’e, 10 olan fabrika sayısının ise 88’e çıktığını, istihdamın 28 kat artarak 140’tan 3 bin 920’ye ulaştığını söyledi.

“Vatandaşımızın hizmet kalitesini artırdık”

Yenilenebilir enerjinin payının yüzde 39’dan yüzde 55’e yükseldiğini ve hedefin yüzde 60’ın üzerine çıkmak olduğunu söyleyen Şimşek, “Enerjide dönüşümde de epeyce mesafe kat etmişiz. Yenilenebilir enerjinin payı yüzde 39’dan yüzde 55’e çıkmış. Hedefimiz bunu yüzde 60’ın üzerine çıkartmak önümüzdeki 10 yıl içerisinde. Kırıkkale’de enerji altyapısına da muazzam bir şekilde yatırım yapıldı. Kırıkkale’yi 2005 yılında doğalgazla buluşturduk. Elektrik olsun, doğalgaz olsun, dağıtım hatlarına ciddi yatırım yaptık, vatandaşımızın hizmet kalitesini artırdık” diye konuştu.

“Biraz sabırlı olmamız lazım”

Çiftçilere verilen desteklerin arttığını ifade eden Şimşek, Kırıkkale’de kredi desteklerinden yararlanan çiftçi sayısının 2.2 kat, kredi tutarının ise 8.7 kat arttığını vurguladı. Bakan Şimşek, “Çiftçilerimizin de yanındayız. Burası aynı zamanda önemli bir tarım üssü. 2004 yılında 204 bin çiftçimize destek veriyorduk. Şu anda 1 milyon 318 bin çiftçimize destek veriyoruz. Verdiğimiz kredi tutarı 27 kat artmış. Bugünkü fiyatlarla 330 milyara çıkmış. Biz çiftçimizin yanındayız, esnafımızın yanındayız. Kırıkkale’de kredi desteklerinden yararlanan çiftçi sayımız 2.2 kat artmış, kredi tutarı da 8.7 kat artmış. Tarımsal destekler 19 kat artmış. Esnaf ve sanatkarın da yanındayız. Eskiden 63 bin esnafımıza kredi desteği veriliyorken bugün 441 bin esnafımıza kredi desteği veriyoruz. Kredi tutarı bugünkü fiyatlarla 3 milyarken bugün 164 milyar. Yüzde süspansiyon sağlıyoruz; yarısını hazine ödüyor, diğer yarısını da kendileri ödüyor. Önümüzdeki dönemde vade konusundaki sorunları da çözeriz, maliyetler de aşağıya gelecektir. Biraz sabırlı olmamız lazım” şeklinde konuştu.

Bunu değerlendir

Giriş Yap

Borsa Lideri | Güncel Finans ve Borsa Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!