Fed’in şahin Başkan Yardımcısı Michelle Bowman, enflasyon verilerinin iyileşmesiyle birlikte faiz indirimine açık olduğunu belirtti. Ancak piyasalar, Fed’in yaklaşımını gözlemliyor.
Fed Başkan Yardımcısı Michelle Bowman, enflasyonun merkez bankasının yüzde 2’lik hedefinin “rahatsız edici bir şekilde üzerinde” kaldığını ve yukarı yönlü risklere maruz olduğunu belirtse de, son birkaç ayda enflasyonda “memnuniyet verici” bir ilerleme kaydedildiğini söyledi.
Kansas Bankacılar Birliği’nin basına kapalı bir toplantısında konuşan Bowman, “Gelen veriler enflasyonun yüzde 2’lik hedefimize doğru sürdürülebilir bir şekilde ilerlediğini göstermeye devam ederse, para politikasının ekonomik faaliyet ve istihdam üzerinde aşırı kısıtlayıcı olmasını önlemek için federal fon oranını kademeli olarak düşürmek uygun olacaktır. Ancak sabırlı olmalı ve herhangi bir veri noktasına aşırı tepki vererek enflasyonu düşürme konusunda devam eden ilerlemeyi baltalamaktan kaçınmalıyız” dedi.
Bowman’dan Faiz İndirimine İşaret
Bowman’ın açıklamaları, gelecek ay bir faiz indirimine gidilmesine karşı olmadığını gösteriyor. Fed’in Eylül toplantısına kadar ek ekonomik verilere ve son finansal piyasa oynaklığının ekonomik görünümü nasıl etkileyebileceğine dair daha iyi bir fikre sahip olacağını belirtti. Ayrıca, önceki konuşmalarında, gerekirse gelecekteki bir Fed toplantısında faizleri artırmaya istekli olduğu iddiasını tekrarlamadı.
Ancak Fed Başkan Yardımcısı faiz oranlarını düşürmeye yaklaştıkça Fed politika belirleme komitesinde ihtiyatlı bir ses olmaya devam ediyor. Bowman, temel görünümünün, para politikasının sabit tutulmasıyla enflasyonun düşmeye devam edeceği yönünde olduğunu yinelerken, fiyat baskılarının bu yıl, geçen yıl olduğu kadar hızlı bir şekilde azalacağına dair şüphelerini dile getirdi. Fed’in iki hedefi olan fiyat istikrarı ve tam istihdama yönelik risklerin daha iyi bir dengeye doğru ilerlediğini söylese de, enflasyon konusunda hala daha endişeli olduğunun sinyalini verdi.
Fed’in Dikkatli Yaklaşımı Sürdürüyor
Temmuz ayında işsizlik oranının son üç yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4,3’e yükselmesinin “işgücü piyasalarındaki soğumanın derecesini abartıyor olabileceğini” belirten Bowman, işten çıkarmaların düşük seviyede seyrettiğine ve Beryl Kasırgası’nın istihdam artışını geçici olarak yavaşlatmış olabileceğine işaret etti. Ayrıca, jeopolitik gerilimler gibi risklerin fiyatları daha da yukarı itme tehdidinde bulunduğunu söyledi.
Bowman, “Enflasyona yönelik bazı yukarı yönlü risklerle birlikte, işgücü piyasasında önemli bir zayıflama riskini izlerken, görevimizin fiyat istikrarı tarafına hala çok dikkat etmemiz gerektiğini görüyorum” dedi.
